top of page

Sinopsis

 

"Aynı masalları dinlemelerine rağmen ötekiler hiç böyle bir şey yaşamadılar." Novalis

 

"Onun dışındaki her şey bir başkasıdır." A.Kadir Geylani

 

"Ben bir başkasıdır."  Arthur Rimbaud

 

Babasının ve küçük Zeliha'nın, abisi Yusuf'a olan aşırı ilgilerinden dolayı Bünyamin'in çocukluğu kıskançlık duyguları ile geçmiştir. Hep birlikte oyun oynarlarken, Bünyamin Zeliha’nın Malabadi Köprüsü’nden düşüp boğulmasına sebep olur. Vicdan azabı yıllarca Bünyamin’in peşini bırakmaz. Abisi ile hiç bir şekilde yüzleşemeyen Bünyamin, çareyi sürekli uzak yerlere kaçmakta ve başkalarına iyilik yapmakta arar. Uzun süredir de Bosna’da toplu mezarlardan kayıpların cesetlerini çıkarmakla meşguldür. Kayıplar komisyonunda çalıştığı süreçte kendine ve herşey yabancılaşır. Rüyalarında kendisini abisi olarak görmeye başlar. Yüzü peçeli mavi elbiseli bir kadının peşinden kuyusunu aramaktadır.

 

Bünyamin, Türkiye’ye dönmesine günler kala, Mostar Köprüsü’nden kendini atmaya çalışan Zrinka ile tanışır. Zrinka savaş sonrası trawmalar ve intihar eğilimleri üzerine çalışan, Yarı Sırp yarı Boşnak bir psikologtur. Ailesini ve en yakın arkadaşlarını savaşta kaybetmiştir. Bünyamin’in gizemli ve günahkar şair dünyası ilgisini çeker. Zrinka aşık olur. Bünyamin’in gördüğü karmaşık rüyalar ve toplu mezarlar sonucu hastalanır. Zrinka ona psikolojik olarak yardım eder. Bünyamin iyileştiğinde Zrinka’nın aşkını hak etmek için ağabeyi Yusuf’la ve babasıyla yüzleşmek için memleketi Hasankeyf’e döner.  Zrinka, uzun süre Bünyamin’den haber almaz. Bir gün rüyasında Bünyamin’in başına kötü bir şey geldiğini görür. Bünyamin’e yardım etmek ve aşkına cevap bulmak için Hasankeyf’e gider. Zrinka’yı orada, Bünyamin’in rüyalarındaki gibi kendisini hakiki aşka kavuşturacak başka sürprizler beklemektedir.

 

 

 

Oyuncular

 

Kristina Krepela

Nik Xhelilaj

Turgay Aydın

Faketa Salihbegovic 

Riza Akin

Alma Terzic

 

Senarist ve Yönetmen

Faysal Soysal

 

Uygulayıcı Yapımcı

Barış Yıldırım

 

Görüntü Yönetmeni

Şahin Sisic

 

Ses Tasarım

Burak Topalakçı

 

Ses Efektleri

Mohsen Roshan

 

Müzik

Kayhan Kalhor

 

Kurgu

Farshad Nekoomanesh

Faysal Soysal

 

Set ve Kostüm Tasarımı

Baran Uğurlu



Kast Direktörü

Harika Uygur

 

Senaryo Danışmanları

Hasanali Yıldırım

Gülin Tokat

 

Yapımcı

Faysal Soysal

 





 



Storyboard         

Set Fotoğrafları

Mekan Fotoğrafları       

Filmden Kareler

Basın Kiti

Kamera Arkası

 Yönetmen Görüşü

 

“Ben bir başkasıdır.” Arthur Rimbaud

 

Şiire ve modern insana ilişkin dünyam; Avrupa’yı, İran’ı, New York’u gördükten sonra başkalaştı. İnsanın umutsuzluğu, çaresizliği ve yabancılaşması şiirimin temel meselesi haline geldi. Doğduğum toprak Batman’da ideolojik kamplaşmalar ve kavgalar sonrasında intiharların, özellikle de kadın intiharlarının  sayısı gittikçe artıyordu. Hasankeyf o eşsiz tarihi birikimiyle sular altında kalıyordu.

 

Bosna’ya ilk defa Mostar Köprüsü’nün yeniden açılışı için bir belgesel yapmaya gitmiştim. O tarihten sonra her yıl Bosna’ya gittim. Oraya her gidişimde savaşın “insan”, özellikle de kadınlar ve çocuklar üzerindeki saklı etkisine tanık oldum. Ancak orada başka bir şeyi de keşfettim: yaşama sevinci ve umut. Boşnak insanındaki bu umut, yaşama sevinci, heyecan, direnme azmi bana başka bir duygu kazandırdı. Onca katliama ve kayıplara rağmen Boşnaklardaki hayata tutunma arzusu başta Batman’ın kadınlarına, gençlerine ve sonra bütün insan- lara örnek olabilir mi diye düşündüm. Mostar Köprüsü’nü Osmanlı coğrafyasındaki ikizi Batman-Malabadi Köprüsü ile yan yana düşündüm. Neredva’nın zamana direnen ve geçmişi kendi içinde eritip umudu yüzeyine çıkaran ruhunu Malabadi Köprüsü’nün altından akıtıp yakın tarihte tarihi mirasları sular altında kalacak olan Batman-Hasankeyf insanına taşımak istedim.

 

 

Rüya, Aşk, Hakikat

 

Üç Yol unutulanın unutulmayanla kesiştiği yerde, rüyanın gerçeklikle kesiştiği yerde, hatıranın yaşanan zaman- la kesiştiği yerde başlıyor.

 

Tabii ki benim senaryom da, gerçek olaylardan ve kişilerden esinlenerek kaleme aldığım bir hikaye. Onu, şiirin bana verdiği imkanlar ve nimetlerle harmanlayıp; yeni bir form ve kurguda, şair bir karakter üzerinden görselleştirmeye çalıştım. Bir rüyaya (adına barış veya aşk diyelim) inanan ve ona kavuşmak için vicdanen acı çeken bir şair ve ‘aşka kavuşmak için bazen aşkından vazgeçmeli’ ve ‘kötülüğe karşı iyilik yaparak kötülük yok olur’ ahlak felsefesine inanan ama sürekli günah ve vicdan azabından kurtulamayan şairin gerçekliği. Bu gerçekliği sadece bilinen, sıradan, alelade yollarla anlatmak yerine hislere, duygulara, inançlara, rüyalara söz hakkı vermek istedim. Bu anlamda manipülatif, dayatmacı ve didaktik bir anlatımdan olabildiğince kaçmaya çalıştım. Kurguda da zaman ve duygularla oynayıp seyircinin aklına ve zekasına hizmet eden eğlenceli ya da ajite edici bir ziyafet sunma yerine, kalbine gidecek ve onu vicdanı ile başbaşa bırakacak duygular yaratma yoluna gittim. Bunun için de neredeyse görünmeyen bir montaj stiline hizmet eden ve zamanı kesmeyen, uzun planlar kullandım.

 

Sinema üzerine çalışmamın, araştırmamın, kafa yormamın neticesi olarak sürekli yeni bir arayışın, yeni bir kurtuluşun peşindeyim. Hali hazırdaki filmler, insanın doğasına ve biricik güzelliğine katkıyı önemsemez oldu. Sinemada yeni bir dil yakalamak hedefi ile filmimi çok özel bir rüya sekansı ile başlattım. Derdim, modern insanın; kendi utanç ve vahşeti karşısında çaresizliğini, aczini gözler önüne sermek. Aynı şekilde bu tükenmeye, yok oluşa inat; umudun ve inancın farklı bir biçim ve yapı içinde aranışıyla hikayemi devam ettirdim. Finalde de kendi kurtuluşumuza yönelik belki bir işaret verir diye ahlakı önceleyerek vicdan azabından kurtulmanın yolunu rüyalardan başka biri olarak uyanma ve aşka sonsuzluk bahşetme olarak sembolize ettim.

 

Modern anlamdaki görüntüye bir itiraz

 

Bu filmde, modern savaşlarda insan benliğini ve idrakini saran ve onu gittikçe zayıflatıp yok eden işaretler var. Bunlar; günah, benliğin yitirilmesi, kendine ve eşyaya yabancılaşma, vicdan azabı, aşkın kavuşulmazlığı... Film bunlarla başlayıp yolculuk duygusu ve umudun aranışıyla devam edecek ve sonra rüyadan kendi gerçekliğine dönme ile son bulacak. Mostar, Saraybosna ve Hasankeyf arasında sürüklenen gerçeklik; ölüm (Bünyamin), aşk (Zuleyha) ve dirilme (Yusuf) üç yolunda kendini rüya-aşk-hakikat olarak tecrübe edecek.

 

Yusuf ve Bünyamin rüyası görülmüş bir kıssa yüzünden sadece kardeş değil, aynı zamanda Nietzsche’den ve İbn Hazm’dan beri gerçeklik ve arzu duygusunun rüya eksenindeki ötekileşen iki karakteri olacaklar. ‘Üç Yol’ ölüme, modern bunalıma, mistik düşünceye, savaş sonrası günah çıkarma ayinlerine, yeniden, samimice ve umutla bakma deneyi olacak.

 

‘Üç Yol’ yine modern anlamdaki görüntüye bir itiraz olarak üç tane yolun kesişimini değil aşkın ve benliğin ikiye bölünmüşlüğünü ya da tersinden okuma ile ölüm ve hayatın rüya-şiirde birliğe kavuşmasını simgeler. Bu anlamıyla Züleyha-Zeliha (yani kadın); Bünyamin (ölüm) ve Yusuf ’un (dirim) filmdeki yeni hayatta hem birleştiği hem de ondan yeniden ayrıldığı bir nokta olarak aşkı simgelemektedir.

 

Modern Türk Şiiri’nden ilham alan bir şair-yönetmen olarak yapmaya çalıştığım, daha önceki kısa filmlerimde olduğu gibi, hikayenin ötesinde kelimelerle ifade edilemeyen, ama insanın yalnızlığını simgeleyen, sınırları be- lirsiz, yeni imgeler, hisler, dünyalar yaratmak… Kelimelerin gittikçe aciz kaldığı dünyamızda birbirimizin sesini ve acısını duyabilmek için yeni bir dil var etmek…

 

 

 

Filmin Hikayesi

 

Yusuf ve Bünyamin babası Yakup ve annesi ile Hasankeyf ’te yaşamaktadırlar. Çocukken Malabadi Köprüsünde oynadıkları bir oyun sırasında Yusuf, abisinin sevdiği kız Züleyha’nın ölümüne sebep olur.Bünyamin vicdan azabıyla yıllarca kendini suçlarken, abisi Yusuf Bünyamin’e karşı bir o kadar bağışlayıcı ve affedicidir. Babası da Yusuf ’u güzel ahlak ve davranışlarından dolayı sürekli el üstünde tutmakta ve bu Bünyamin’in kıskançlığını kızıştırmaktadır. Sonunda Bünyamin, abisinin gösterdiği merhametin altında daha fazla ezilmemek için Hasankeyf ’i terk eder. Şiire gönül verir. Gidebildiği kadar uzaklara gitmek ister. Öyle ki annesinin ölüm haberini aldığında dahi memleketine geri dönme cesareti bulamaz.

 

Bünyamin, vicdan azabından kurtulmak, günahlarından arınmak ve geçmişi unutmak için kendini insanlara iyilik etme yoluna adar. Birkaç arkadaşı ile Bosna’daki kayıp mezarların bulunması için Bosna’ya gider ve orda Kayıplar Derneği’nde gönüllü olarak çalışmaya başlar. Bulduğu her kayıp mezarda  çocukluğunun  masumluğunu,  yaptığı hatadan  önceki zamanı  ve özetle abisine geri getireceği Züleyha’yı aramaktadır.İyiliklerle örülü yalnız hayatına ne kadar adapte olmuş olsa da bilinçaltı rüyalarında açığa çıkmaktadır. Rüyalarında o hep kıskandığı abisi Yusuf olup kayıp bir rüyanın izinde Züleyha’yı arar. Bünyamin rüyasında Yusuf ’u acılar içinde mavi peçeli Züleyha’nın peşinden sürükler. Züleyha’nın yüzü görülmemektedir.

 

Zrinka yarı Sırp yarı Boşnak bir psikologtur. İnhitar eğilimleri üzerine Fransa’da eğitim alan Zrinka savaşta en yakın arkadaşı ve ailesini kaybetmiştir. Bosna’da savaş sonrası travma yaşayan kadınlara gönüllü destek vermektedir. Her ne kadar insanlara savaşın acılarını sarmayı telkin etse de kendi yaralarını sarmaya gücü yetmemektedir. En yakın arkadaşı da Mostar Köprüsü’nde intihar ettikten sonra dünyası gittikçe kararır. Bir sabah Mostar Köprüsü’nden kendisi de Neredva nehrine atlamak üzere iken Bünyamin ile tanışır. Bünyamin onu  hayatta kalmaya ikna eder. Şiirler sayesinde aralarında mısraların örüldüğü şair Bünyamin ile Zrinka arasında yakınlaşma başlar. Aşk Zrinka’yı Bünyamin’in rüyalarına taşır. Zrinka rüyalarda Züleyha olup Yusuf ’a yol gösterir.

 

Kendi başlarına yaptıkları iyilikler kendi acılarına derman olmazken bu yakınlık ikisine de iyi gelmeye başlamıştır. Zrinka Mostar’daki görevini bitirip de Saraybosna’ya döndüğünde Bünyamin’in nöbet geçirdiği haberini alır. Rüyalar gerçeğe bulaşmıştır. Kendisine dair biriktirdiği nefret ve kızgınlığa dayanamayan Bünyamin artık abisi Yusuf olarak davranmaktadır.  Dissosiyatif  Füg (kimlik bozukluğu-başkası olma sendromu) hastalığının etkisiyle başkası olan Bünyamin sadece Türkçe konuşmakta ve şimdi Yusuf olarak memleketten kaçan kardeşi Bünyamin’i cezalandırmak istemektedir. Belki böylece hakikatteki Bünyamin de kendini cezasını çektikten sonra arınmış olacaktır.

Ve sürekli sabreden Yusuf ’a yönelir tekrar yollar. Bünyamin hastalıktan sonra kendine gelir ve abisi ile yüzleşmek için Hasankeyf ’e döner. Bünyamin’in kayıp rüyasında Yusuf, Züleyha’ya kavuşmuştu. Şimdi de hakikatte kavuşmalarının zamanıdır. Bünyamin sınırda bir mayına basıp yaralanır. Uzun zaman Bünyamin’den haber alamayan Zrinka yollara düşer. O Batman’a varana kadar Bünyamin gitmiş  olacaktır.  Böylece Bünyamin,  bir  zamanlar  ölümüne  sebep  olduğu  Zeliha’nın  yerine rüyalarının  da yardımıyla Züleyha’yı getirmiştir  Malabadi köprüsüne.  Züleyha üzüntüsünden dayanamayıp Bünyamin ile tanıştığı sıralarda Bünyamin’in ona anlattığı kaleden kendini aşağı atar. Tam da Bünyamin’inin rüyalarında gördüğü gibi Yusuf onu Dicle’nin sularından kurtarır. Sal ikisini belirsiz bir sonsuzluğa sürükler...

50. Antalya Film Festvali 

 İstanbul CRR Galasından Kareler

Soundtrack Main Theme

Teaser1

Teaser2

Ödüller

 

Festival Gösterimleri ve Ödüller

 

Eskader Sanat Eleştirmenleri- 2013'ün En İyi Türk Filmi Ödülü                         32. Fajr Uluslarası Film Festivali / İran-En İyi Senaryo

 

6.Pristina Uluslararası Film Festival / Kosova- En İyi Oyuncu                            25.Ankara Film Film Festivali - En İyi Umut Veren Yönetmen

 

10.Kazan İslam Dünyası Film Festivali / Rusya-Tataristan-Jüri Özel Ödülü       4. Van Gölü Film Festivali / En iyi Görüntü Yönetmenliği- Şahin Sisic

 

4. Van Gölü Film Festivali / En iyi  Sanat Yönetmenliği- Baran Uğurlu             4. Van Gölü Film Festivali / En iyi  Erkek Oyuncu- Nik Xhelilaj

 

4. Van Gölü Film Festivali / En iyi  Kadın Oyuncu-Kristina Krepela                  9. El Ojo Cojo Film Festivali / İspanya / Jüri Özel Ödülü

 

Xi an Silk Road Film Festival / Çin / En İyi Senaryo                                           Asya Pasifik Ekran Ödülleri / Avusturalya / Yarışma Filmi

 

Overlook Film Festivali / İtalya / En İyi Film      

 

                                             

50. Uluslarası Antalya Altın Portakal Film Festivali

 

4. Uluslarası Malatya Film Festivali                                                                    13.Frankfurt Türk Film Festivali

 

4.Gaziantep Nar Film Festivali                                                                            2.Kayseri Altın Çınar Film Festivali

 

2.Med Memories-Heritage Film Festivali-Tunus                                                2.İpek Film Festivali / Kosova

 

12.Ischia Film Festivali / İtalya                                                                           16. Uruguay Kış Film Festival / Uruguay

 

20.Saraybosna Film Festivali / Bosna Hersek                                                     15.New York Woodstock Müsezi Film Festivali / ABD

 

9. Güney Kıbrıs Film Festivali / Kıbrıs                                                               9. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali / Türkiye

 

Sir Charli Darwin Film Festivali / İngiltere                                                        Suç ve Ceza Filmleri Festivali / Türkiye

 

Dea Film Festival/ Arnavutluk                                                                            Fas Tangiers Film Festival

 

 

 

Festıval Gösterimleri

Xi An Silk Road Film Festival

 

Festıvallerden...

  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Vimeo Classic
  • YouTube Classic
bottom of page